29 Aralık 2010 Çarşamba

Secretariat (2010)

Hasta babasının ahırlarıyla ilgilenmek zorunda kalan ev hanımı ve anne Penny Chenery (Diane Lane) atlardan hiç mi hiç anlamamaktadır. Her şeye rağmen usta eğitmen Lucien Laurin (John Malkovich)'in de yardımıyla Penny erkek işi olarak görülen at yarışı işinde başarılı olmaya kararlıdır.

Kolya (1996)

Frantisek Louka (Zdenek Sverak), Çekoslavakya'da devlet konservatuarında çello çalan bir bekardır. Orkestradaki işini kaybedince para kazanmak için cenazelerde çalmaya ve mezar taşlarını boyamaya başlamıştır. Ancak borcu gittikçe büyüyünce arkadaşı Mr. Broz (Ondrej Vetch), Rus bir kadınla evlenmesi için onu ikna eder. Kadın Louka'yla Çekoslavakya vatandaşı olabilmek için evlenir ancak evlendikten sonra Batı Almanya'daki sevgilisine kaçar. Geride bıraktığı beş yaşındaki oğlu Kolya (Andrej Chalimon)'nın anneannesi ölünce, Kolya üvey babasıyla yaşamak için Çekoslavakya'ya gelmiştir. Huysuz ihtiyar Louka ile, sevilmli mi sevimli Kolya'nın öyküsü...

When the Road Bends: Tales of a Gypsy Caravan (2006)

Dört ülkenin en iyi müzisyenleri bir karavanla altı haftalık bir Amerika turnesine çıkar ve onlarla karşılaşacak kadar şanslı olanları kendine hayran bırakırlar. Müzik türleri flamenkodan mızıka müziğine uzanır, çingene kemanı ile Hint çalgılarını içerir, ateşli şarkıları ve dansları çingene kültürünün en iyi yönlerini yüceltir. Sanatları aracılığıyla Makedonya, Romanya, Hindistan ve İspanya`ya kadar uzanan köklerini de inceler, aileleriyle tanışır ve müziğin hayatlarındaki önemini anlarız. Film kahramanlarının konserlerin arasında birbirlerine anlattıkları hikâyeler ise bize müziklerinin, tarihlerinin ve kültürlerinin içyüzünü anlatır.

Hidden / Caché (2005)

Georges, bir televizyon kanalı için edebiyat programı hazırlayıp sunuyor. Karısı ile birlikte son derece rahat ve huzurlu bir yaşamı var. Bir gün kaynağı belirsiz bir paket alıyor. İçinden, Georges'un ailesiyle birlikteyken gizlice çekilmiş görüntülerinin olduğu bir video kaset çıkıyor! Zamanla, yeni paketler gelmeye başlıyor ve Georges, paketleri yollayan kişinin kendisini yakından tanıdığını anlıyor. Artık sadece karısı ile birlikte polise gidip gitmeme konusunda karar vermek kalıyor. Ve zaman geçtikçe Georges'un geçmişindeki bazı olaylar ile paketler arasındaki ilişki belirginleşmeye başlıyor... Yaşayan en önemli sinemacılardan birisi olan Michael Haneke imzasını taşıyan, sıkı bir gerilim filmi. Klasik bir gerilim filmi bekleyenleri, politik yönü ağır basan bir Haneke filmi olduğunu hatırlatalım. İlk gösterimi Filmekimi festivalinde gerçekleşiyor.

The Guns of Navarone (1961)

Gregory Peck, Anthony Quinn ve David Niven imkansız bir görevi gerçekleştirmekle yükümlü olan müttefik sabotajcılarıdır. Zaptedilmesi son derece güç olan Nazi hakimiyetindeki bir adaya gizlice nüfuz etmek ve tuzağa düşürülmüş 2000 İngiliz askerinin kurtuluşuna engel olan, iki dev uzun menzilli sahra topunu yoketmekle görevlendirilmişlerdir. Karalistede anılan senarist Carl Foreman (High Noon, The Bridge on the River Kwai) 50'li yıllar boyunca isimsiz çalıştıktan sonra adını ve saygınlığını yeniden sağlamak durumundaydı. Bunu gerçekleştirmek için, Alistair MacLean'ın çok satan romanı Navarone'un Topları'nı beyazperdeye aktarmaya karar verdi. Mükemmel bir oyuncu kadrosu ve dev bir prodüksiyonla film büyük başarıya ulaştı. En İyi Film Ödülü de dahil olmak üzere yedi dalda Oscar Ödülü adayı gösterilip bunlardan En İyi Özel Efekt Oscar Ödülü'ne layık görüldü. Foreman başarı kazanırken durumdan asıl faydalı çıkan MacLean oldu ve romanları beyazperdede, aralarında Ice Station, Zebra ve Where Eagles Dare'in de yeraldığı birçok macera dolu destana kaynak oldu. Bununla birlikte Navarone'un Topları, MacLean uyarlamaları arasında en başarılı yapım olmakla kalmayıp, aynı zamanda hatırı sayılır macera aksiyon filmleri arasında yeraldı.

26 Aralık 2010 Pazar

Before the Devil Knows You're Dead (2007)

Maddi zorluğa düşen borsa simsarı Andy ve kardeşi Hank, anne ve babalarının sahip olduğu mücevherci dükkânını soymaya karar verirler fakat şansları iyi gitmez. Andy ve Hank'in babaları, peşinde olduğu suçluların oğulları olduğundan habersizce adaletin yerini bulmasını beklerken kardeşler, Andy'nin eşi Gina ile birlikte başarısız soygun girişimlerinin tüm sonuçlarıyla yüzleşmek zorunda kalırlar. Film ülkemizde Sinema - Tarih Buluşması'nın açılışında yer aldı.

24 Aralık 2010 Cuma

Eagle vs Shark (2007)

Lily McKinnon hamburgercide çalışan, ortama uyum sağlayamadığı için dışlanan biraz tuhaf bir kız. Sosyal beceriksizliği dizboyu olan Jarrod ise toplum içerisinde bir türlü aradığı saygıyı bulamayan bir video oyun şampiyonu. Gerçek aşkı arayan iki sakar lisedeki zorbalardan intikam almak, köfteler ve video oyunları arasındaki dünyalarında garip yollardan geçmek zorundadır.
Sundance Film Festivali’nde gönüllere taht kuran bu tuhaf karakterlerin aşkı, tıpkı Wes Anderson filmleri gibi öldüresiye komik ama aynı zamanda yürek burkabilen nadir filmlerden.

The Man in the Moon (1991)

Reese Witherspoon aşkı ilk kez tanıyan, ergenlik döneminin başlarında bir genç kızı canlandırıyor ve bu filmdeki oyunculuğla ilgileri üzerine çekiyor.

Part 1
Part 2
Part 3
Part 4

Şifre: oscarthegrouch

Half Nelson (2006)

Dan Dunne, alışık olduğunuz öğretmenlerden birine benzemiyor. Hayır, sadece öğrencilerine varoluştan, Amerikan İç Savaşı'ndan, özgür düşünceden, diyalektikten bahsettiği için değil; sınıf içinde son derece dinamik ve öğrencileri ile sağlam ilişkileri olan bir insan iken sınıf dışında uyuşturucu bağımlılığının pençesinden bir türlü kurtulamayan ve hep bir kaybeden olmaya mahkum bir insan olduğu için de... Gece ve gündüz, siyah ile beyaz kadar ayrıdır birbirinden onun için. Bu iki farklı yaşamını birbirinden ayrı tutmayı hep başarmış olsa da, bir gün öğrencilerinden biri olan Drey tarafından tam anlamıyla 'yakalanır'. Çok büyük zorluklarla başederek yaşamak zorunda olan Drey, Dan'i elevermeyi hiçbir zaman düşünmez. Öğretmeninin sırrını tutması ile ikili arasında sıradışı bir arkadaşlık doğacaktır.

Beyaz öğretmenin siyah öğrencilerine doğruları öğrettiği klişe filmlerden çok farklı bir işleyişi olan Tepetaklak Nelson, başarılı bir Amerikan bağımsız yapımı olarak karşımıza çıkıyor.

14 Aralık 2010 Salı

Eat Drink Man Woman / Yin Shi Nan Nu (1994)

Ang Lee’den eski nesil yeni nesil çatışmasına dair önemli bir film. Aile temasına yakınlığı ile bilinen Ang Lee’nin Hollywood’da zaferler kazanmadan önce Uzakdoğu’da çektiği en önemli filmlerinden birisi.

Üç yetişkin kızı ile beraber Taipei’de yaşamakta olan Chu, pazar günlerini ailesi için lezzetli yemekler hazırlayarak geçirir. Aile, her pazar akşamı Chu’nun geleneksel Çin mutfağının en güzel örnekleri ile donattığı sofranın başında toplanır. Birbirinden oldukça farklı hayatlar yaşamakta olan dörtlü, aslında hayata karşı genel bir isteksizlikle boğuşmaktadır. Bu isteksizlik onların yedikleri lezzetli yemeklerden tat almalarını da engeller. Eski bir aşçı olan Chu’nun en büyük kızı Jia-Jen, kendini Hıristiyanlığa adamış bir kimya öğretmenidir. Ortanca kızı Jia-Chien bir hava yolu şirketinde yöneticilik yapmakta ve Jia-Jen’e kıyasla oldukça dışa dönük, özgür bir hayat yaşamaktadır. Chu’nun küçük kızı Jia-Ning ise bir hamburgercide çalışarak, geleneksel Çin mutfağına bağlılığıyla dikkat çeken babası ile belirgin bir zıtlık oluşturmaktadır. Chu yaptığı yemeklerle ailesini bir arada tutmaya çalışsa da, kızlarının tek isteği kendi kişisel dünyalarına gömülmek ve evden uzaklaşmaktır. Ancak hayatlarında yaşanacak hiç beklenmedik değişiklikler, aile bireylerini kendi küçük dünyalarını terk etmeye ve birbirleriyle iletişim kurmaya zorlayacaktır.

Eat Drink Man Woman, Ang Lee’nin “en iyisini babalar bilir” sözünden yola çıkarak çektiği üçlemenin son filmi olma özelliğini taşıyor. En İyi Yabancı Film dalında Ang Lee’ye ikinci Oscar adaylığını getiren film, aynı dalda Altın Küre’ye ve İngiltere’nin en saygın sinema ödüllerinden BAFTA’ya da aday gösterildi.

Brick (2005)

Öğlenleri tek başına yemek yiyerek okuldaki bütün gruplardan uzak durmaya çalışan Brendan, bir süredir haber alamadığı eski kız arkadaşından gizemli bir telefon alıyor. Emily kısa süren telefon görüşmesinde, Brendan'dan yardım istiyor... Emily hakkında bilgi toplamaya çalışan Brendan, bir süre sonra eski kız arkadaşının cesedini buluyor ve yakın bir arkadaşının yardımı ile okulun karanlık yeraltı gruplarına girerek kız arkadaşının gizemli ölümünü araştırmaya başlıyor. Brick, klasik bir öyküyü, hiç klasik olmayan bir yöntemle bir okul atmosferinde anlatıyor ve son derece ilginç bir kara film örneği ortaya koyuyor. Filmi izlerken gözlüklü, asosyal Brendan yavaş yavaş Humphrey Bogart'a dönüşüyor. Sıradan okul çevresi ise California'nın karanlık yeraltı bölgelerine... Bütün kara film klişelerini hiç beklemediğimiz oyunlarla destekleyen, Donnie Darko gibi filmlerle karşılaştırılan, benzerini zor bulacağımız türde bir film.

12 Aralık 2010 Pazar

Raise the Red Lantern / Da Hong Deng Long Gao Gao Gua (1991)

1920 yılı Çin'de 19 yaşında babasını kaybeden Songlian, zengin bir ailenin oğlu Chen Zuoqian ile evlenmeye zorlanmaktadır. 50 yaşında olan Chen'in zaten 3 karısı vardır. Efendilerinin dikkatini çekebilmek için kadınların arasında çetin bir rekabet ortamı vardır. Her gece Chen geceyi hangi karısının evinde geçireceğine karar vermek zorundadır. Ve seçilen kadının evinde kırmızı bir fener yanmaktadır. Fakat yeni karısı ile işler biraz daha karmaşık bir hal alacağa benzemektedir.

Hoop Dreams (1994)

Büyük Düşler şehir takımında oynayan ve NBA yıldızı olmak isteyen Şikagolu iki gencin, Arthur Agee ve William Gatesin gerçek yaşam öyküsünü anlatıyor. Yetenekli oldukları için seçilen ortaokullu bu iki genç sokaklardan alınıp, beyazların hakim olduğu bir üniversiteye hazırlık okuluna (St Joseph Lisesi) yerleştiriliyor. Basketboldaki idolleri olan St Joseph mezunu Isiah Thomasın izinden giden iki çocuk, ergenlik sorunlarıyle boğuşmanın yanında, okul ve spor ile de cebelleşmektedirler. Hazırlık okulunun sıkılığına çocuklardan yalnızca biri dayanır. Diğeri ise...

Cd 1
Cd 2

- Şifre Yok -

9 Aralık 2010 Perşembe

JCVD (2008)

Vergi problemleri ve karısıyla, kızının velayetini alabilmek için girdiği yasal mücadele... Macera filmlerinin unutumaz yıldızı Van Damme, Steven Seagal'in bile kendisinden rol kapabildiği zor dönemler yaşıyordu. Amerika'da bulamadığı huzur ve sükunet için Van Damme doğduğu ülkeye geri döner.

Four Lions (2010)

İngiltere'de eylem yapmayı planlayan 4 terörist, deneme operasyonu olarak bir kargayı canlı bomba yaparlar. Ama ahmak herifler sakarlıklarıyla herşeyi ellerine yüzlerine bulaştırır.

Max Manus (2008)

Max Manus adında cesur bir gestapo Norveç tarafından en fazla aranan adam olmasına rağmen, aynı anda İkinci Dünya Savaşı sırasında sabotaj saldırılarına katıldı. Bu film bir direniş savaşçısının gerçek öyküsüdür.

8 Aralık 2010 Çarşamba

Tell No One / Ne le dis à personne (2006)

Alex çocukluk aşkı eşinin sekiz yıl önce vahşice öldürülmesinden sonra bir türlü kendisini toparlayamaz. Katil işlemiş olduğu bütün cinayetleri itiraf etmesine rağmen Margot’yu öldürdüğünü hep inkar etmiştir. Margot’nun cesedi üzerinde yapılan bütün araştırmalar ise katilin aynı kişi olduğunu göstermektedir.

Yıllar sonra Margot’nun cesedinin bulunduğu yerin yakınında aynı şekilde öldürülmüş iki cesedin daha bulunması soruşturmayı tekrar başlatacaktır.

Bu arada Alex kimden geldiği belli olmayan bir e-mail alır. Maildeki linke tıklayınca karısının kalabalık çekilmiş bir videosunu görür. Üstelik görüntü Margot’nun sekiz yıl önceki değil şimdiki halidir. Esrarengiz e-mailler ve tekrar açılan soruşturma ile nefes kesen bir kovalamaca başlayacaktır.
Margot hayatta mı? Eğer hayattaysa niçin “kimseye söyleme” demişti?

Part 1
Part 2
Part 3
Part 4
Part 5
Part 6
Part 7
Part 8

Şifre: www.defoluyuz.biz

Lust, Caution / Se, jie (2007)

Şangay, 1942. İkinci Dünya Savaşı sırasında süregelen Japon işgali tüm baskısıyla devam etmektedir. Mak adında sıradışı ve zengin bir kadın bir kafeden içeri girer, bir telefon görüşmesi yapar, oturur ve bekler. Ve o sırada hatırlamaya başlar…

Hikaye, 1938 yılında Çin’de başlamaktadır. O sıralar Mak değil, genç ve utangaç bir kız olan Wong Chia Chi’dir. İkinci Dünya Savaşı’nın başlayacağı sıralar babası İngiltere’ye kaçmıştır. Üniversitedeki ilk senesinde okul arkadaşı Kuang Yu Min ile tanışır. Kuang o sıralar vatanseverlik ilkelerine bağlı olan öğrencileri bir araya toplamak amacıyla bir tiyatro topluluğu kurar. Topluluğun baş oyuncularından olan Wong, seyircileri ve Kuang’ı yeteneğiyle çoktan etkisi altına almıştır bile. Kuang, toplulukta yer alan öğrencileri, Japonya ile işbirliği yapan Yee’ye karşı radikal bir suikast yapmak amacıyla bir araya toplar. Her öğrenci, bu planda bir rol üstlenmektedir; Wong’un rolü ise Yee’nin karısıyla yakın bir arkadaşlık kurarak onun güvenini kazanmak ve onu yasak bir ilişki içine çekmektir. Wong, rolüne tamamen kendini adamıştır ve senaryo planlandığı şekilde ilerler, ta ki beklenmedik bir olay onun herşeyden kaçmasına sebep olana kadar.

Şangay, 1941. Wong, Hong Kong’u terk etmiştir. Bu sırada Kuang, tekrar hayatına girer. Kuang, kukla hükümetin bir parçası olan gizli servisle işbirliği yapan Yee’yi yeniden öldürmek için Wong’un tekrar Mak olmasını ister. Wong tekrar eski rolünü kabul eder ve bu defa avına çok daha yaklaşır; bu son hamlede sınırlarını sonuna kadar zorlayacaktır…

Part 1
Part 2
Part 3
Part 4
Part 5
Part 6
Part 7

Şifre: yowisla

7 Aralık 2010 Salı

Little Manhattan (2005)

Küçük Manhattan küçüklerin ve büyüklerin merakla izleyeceği bir komedi tufanı. Manhattan'da, iki genç arkadaş tüm zamanların en büyük macerasına atılmaya karar verirler. Gabe ve Rosemary nerdeyse tüm hayatları boyunca birbirlerini tanıyorlardır, ama karate sınıfında karşı karşıya geldiklerinde, birbirlerini farklı bir hayatın içersinde görürler.

6 Aralık 2010 Pazartesi

The Man Without a Past / Mies vailla menneisyyttä (2002)

Bir adam şehre gelir gelmez dayak yer ve soyulur. Baygın durumda, yaşamla ölüm arasında gider gelir. İki berduşun yardımıyla iyileşir, ancak hafızasını kaybetmiştir. Adını, nereden geldiğini ya da kim olduğunu bilmez. Yine de, yalnızca evsiz yeni arkadaşlarını değil, hayırsever Kurtuluş Ordusu kurumunun hayli sade ve olgun görevlisi İrma’yı da etkileyen bir soğukkanlılık gösterir. Adı ya da belgeleri olmadığı için iş ve işçi bulma bürosu tarafından geri çevrildikten sonra, Kurtuluş Ordusu bürosuna yardım etmeye başlar. Hannibal adında bir köpek edinir, İrma’yı daha yakından tanır ve Kurtuluş Ordusu’nun bandosunu keşfeder. Onun rehberliğinde sıfırdan yepyeni bir repertuar yaratan bando yeni dinleyiciler kazanır. Ancak gün gelir, geçmiş kaçınılmaz bir şekilde ensesine yapışır. Yabancı şimdi geleceğiyle yüzleşmek zorundadır.

Super Size Me (2004)

Amerikalıların en büyük sorunu olan obezite konusunu incelemek isteyen Morgan Spurlock, kendisini denek olarak kullanarak ülkeyi dolaşarak "fast food" yemeye başlar.

Spurlock, fast food'un insanlar üzerindeki etkisini görebilmek için, günde 3 öğün sadece ve sadece McDonal's'larda beslenmeye başlar. Yiyebileceği ve içebileceği şeyler sadece McDonald's menüsündekilerle sınırlıdır. 1 ay boyunca bu diyeti uygulayan Spurlock, kısa zamanda fiziksel ve psikolojik olarak etkilenmeye başlar. Daha ikinci haftada tüm sağlığı bozulan Spurlock, doktorların tabiriyle ölümle yüzyüze gelme tehlikesi altındadır.

Belgesel türündeki film, Amerikan beslenme kültürüne, şişmanlığın kaynağına ve yaşam tarzlarına cesur bir bakış sergiliyor.

Part 1
Part 2
Part 3
Part 4

- Şifre Yok -

Europa (1991)

Büyük savaş sonrası Almanya'da geçen film, trenlerde iş bulan bir Amerikalının öyküsü ile açılıyor. Amcası ile beraber çalışan Leopold Kessler savaşın kalıntıları üzerinde hayatının yönünü belirleyecek bir aşk ilişkisine girer.

Avrupa, öyküsü ile ön plana çıkan bir yapım değil. Savaş sonrası Avrupa, karakterler ve hepsini kucaklayan tekinsiz ve belirsiz atmosfer, filme damgasını vuruyor. Lars Von Trier'in filmle yarattığı etki neredeyse hipnoza yaklaşıyor. Öyküsünün belki de zorunlu kıldığı koyu gerçekliğe rağmen gerçeküstü bir atmosfer yaratan son derece önemli bir deneme.

4 Aralık 2010 Cumartesi

Ben X (2007)

Adını Flamanca'da "Ben Bir Hiçim" anlamına gelen "Ik ben iks" deyiminden alan "Ben X", otizm hastası olan Ben'in çevresiyle olan uyum problemlerini ele alıyor. Archlord isimli internet üzerinden oynanan rol yapma oyununda yarattığı karizmatik ve güçlü karakterinin aksine Ben, gerçek hayatta okulda sürekli itilip kakılan, dışlanan bir çocuktur. Hayatında aynı oyundaki gibi saygı duyulan bir karaktere sahip olma hayaliyle yaşayan Ben, oyunda tanıştığı Scarlite ismindeki kızla tanışınca işler Ben için farklı bir hâl alacaktır. Nic Balthazar'ın kendi romanından sinemaya uyarladığı Belçika'nın adayı olarak Oscar yarışına gönderilmiş olan "Ben X", ülkemizde de İstanbul Film Festivali kapsamında gösterildi. Uluslararası Film Eleştirmenleri Birliği tarafından Fipresci Ödülü'ne layık görülen film aynı zamanda Montreal Film Festivali'nde de Grand Prix'yi kazandı.

Zatoichi / Zatôichi (2003)

Kör bir gezgin olan Zatoichi kumar oynarak ve masaj yaparak geçimini sağlar. Aynı zamanda usta kılıç kullanışıyla ünü dört bir yana yayılmıştır.

Bir dağ kasabasına gelen Zatoichi burada Ginzo denilen bir çete ile karşılaşır. Çete bütün kasabayı esir almış, karşı koymaya çalışan herkesi de öldürmektedir. Hattori adındaki samuray bu cinayetlerin baş kahramınıdır.

Arkadaşı Şinkiçi ile beraber iki geyşayla tanışırlar. Kardeş olan bu geyşalar intikam hırsıyla dolmuş, güzel ama bir o kadar tehlikeli kızlardır. Ailelerinin öldürülmesinin öcünü almak için bu kasabaya gelmişlerdir.

Zorlu bir mücadeleye giren Zatoichi meşhur kılıcıyla ve usta figürleriyle bu çete ile karşı karşıyadır.

Tesis (1996)

Korku sinemasının yeni ustasını müjdeleyen, şok edici bir tez! İspanya'da bir üniversitede sinemada şiddet konulu bir tez hazırlayan Àngela, tezine yardımcı olması için, korku filmlerine ilgi duyan Chema ile iletişim kurar. İkili proje için çalışırlarken ellerine, gerçek cinayet görüntülerinin olduğu bir snuff film geçer. Filmin kaynağını araştırmaya başladıklarında, okulda kütüphanenin arkasında gizli bir bölme ve farklı filmlere ilgi duyan bir grubun varlığını keşfederler... Diğerleri ve Aç Gözlerini gibi filmlerle, kısa sürede korku sinemasının hatırı sayılır isimlerinden birine dönüşen Alejandro Amenàbar?ın 24 yaşında çektiği film, 1996 tarihli bir başyapıt.

Paradise Now (2005)

İki çocukluk arkadaşı, intihar bombacısı olarak yetiştirilirler. İkisinin de amacı Tel Aviv'de büyük bir eylem gerçekleştirmektir. Olay öncesi aileleriyle son bir gece geçirirler. Ve son yolculukları başlar... Fakat adım adım eylerimlerine yaklaştıkça, beklenmedik olaylarla karşılaşırlar ve kader yavaş yavaş yollarını ayırır. Vaat Edilen Cennet, gerçekleştirdikleri terör olayları ile bütün dünyayı şaşkına çeviren intihar bombacılarının dünyasına içeriden bakıyor. Gösterildiği yerlerde olay yaratan sarsıcı bir film. Bütün dünyanın algılamaya çalıştığı bir ruh hali üzerine önemli bir inceleme.

La môme (2007)

Ünlü Fransız şarkıcı Edith Piaf'ın hayatını konu alan Kaldırım Seçesi, şarkıcının çocukluğundan ölümüne kadar olan sürede, başarılarını, özel hayatındaki çöküşleri ve hayalkırıklarını ele alıyor. Olivier Dahan imzalı film, genç oyuncu Marion Cotillard'ın etkileyici performansına sahne oluyor.

3 Aralık 2010 Cuma

Easy A (2010)

Lisede kendi halinde bir öğrenci olan Olive hakkında herkesi meraklandıran bir dedikodu yayılır. Söylentilere göre Olive bekaretini kaybetmiştir. Olive bu durumun doğru olmadığını anlatmaya çırpınsa da, dedikodu gerçekten daha fazla sahicilik kazanır. Bütün hayatının mahvolduğunu düşünen Olive, bu dedikodu sayesinde bir anda okulun en gözde ve popüler kızına dönüştüğünü görür.

Part 1
Part 2

- Şifre Yok -

Buried (2010)

Paul Conroy Irak'ta görev yapan bir Amerikan askeridir. Bir grup Iraklı direnişçinin saldırısına uğrayan Paul, gözünü açtığında ölümle burun buruna olduğunu görür. Paul uyandığında kendisini bir tabutun içinde gömülü halde bulmuştur. Oraya nasıl ve kim tarafından getirildiğini bilmemektedir. Ölmemek için zamana karşı yarışmak ve klostrofobinin doruklarındaki bu kabusu atlatmak zorundadır.

2 Aralık 2010 Perşembe

Waking Sleeping Beauty (2009)

80'lerin ortasında Walt Disney animasyon stüdyoları zor zamanlar yaşıyordu. Çalışma ortamında değişime aç gençler ve kontrolü kaybetmek istemeyen tecrübeliler arasında kutuplaşma mevcuttu. Bu ortam gişede düşüşleri de beraberinde getirdi. Animasyon türü miladını mı doldurdu acaba, ya da belkide artık izleyicinin ilgisi başka türlere kaydı diye düşünülüyordu. Mutlu sonun gerçekleşmesi için animasyonlardaki gibi bir mucize ya da sihirli birşeyin olması bekleniyordu. İşte bu belgesel Disney'in ''Küçük Deniz Kızı'', '' Güzel ve Çirkin'', ''Alaaddin'' ve ''Aslan Kral'' gibi ürünleri ile mucizeyi gerçekleştirmeyi başardığı bu 10 senelik periyodu ele alıyor.

Enter the Void (2009)

"Enter the Void", başkarakterinin ölümünün öznel deneyiminin izinden giden bir film. Filmin hikayesi 28 ve 20 yaşlarında iki kardeşin uyuşturucu dolu yolculukları boyunca yaşadıkları aksiliklerle başlayacak. Bardo Thödol'un "Tibetan Book of the Dead" adlı kitabından bağımsız bir uyarlama olan filme sayısız halüsinasyon ve psychedelic duygular eşlik edecek. Noê yeni filminin Ken Russell’ın "Altered States" ve Adrian Lyne’in "Jacob’s Ladder" filmlerinin arasında bir yerde olduğunu ifade ederken, "2001: A Space Odyssey" ile "Videodrome" filmlerine ve Phillip K. Dick romanlarına da atıfta bulundu.

Get Low (2009)

2004'te Kısa Film Oscar'ını kazanan görüntü yönetmeni Aaron Schneider'ın yönettiği bu hınzır dram, bir Amerikan halk masalının kahramanı olan Felix "Bush"un gerçek yaşam öyküsünden esinleniyor. Ormanda tek başına, herkesten uzakta yaşayan Felix Bush'tan bütün kasaba halkı yıllardan beri uzak durmuş, ondan korkmuştur. Felix'in gözü dönmüş bir katil, şeytanla anlaşma yapmış bir cani olduğunu söyler dururlar. Günlerden bir gün Felix, elinde tüfeği ve bir tomar parayla kasabaya iner ve kendi cenaze törenini düzenlemek istediğini söyler. Cenaze levazımatçısı Frank ve çırağı Buddy, kısa sürede Felix'in asıl amacını öğrenirler.

Part 1
Part 2
Part 3

- Şifre Yok -

Cyrus (2010)

Ultra düşük bütçeli yapımlarla tanınan yeni bağımsız Amerikan sinema hareketi "mumblecore" kurucuları Duplass kardeşlerin yeni filmi, kimi zaman kapkara, kimi zaman dokunaklı bir komedi. Karısından yeni boşanmış, hayat boyu kaybetmeye mahkûm John, bir partide gayet hoş, seksi Molly'yle tanışır. İşler iyi gider, sonra Molly'nin 21 yaşındaki oğlu, filme adını veren Cyrus, sahneye çıkar. Ana-oğul arasında öyle sıkı bir ilişki vardır ki John epey rahatsız olur, ama ikisi arasında kendine bir yer açmak için mücadeleyi elden bırakmaz. Anneme Dokunma!, alışılmadık bir aşk üçgeni ve aynı zamanda kahkahalar attıran bir savaş dansı...

The Town (2010)

Eylül ayında Toronto Film Festivali'nde dünya prömiyeri yapılan Hırsızlar Şehri, popüler aktör Ben Affleck'in ikinci yönetmenlik denemesi. Affleck, aynı zamanda başrolünü de üstlendiği bu kara filmde tıpkı babası gibi hırsızlığı kariyere çeviren Doug MacRay'i canlandırıyor.

Doug ve ekibinin banka soygununda üzerlerine kimse yoktur; hem acımasız hem de dikkatlidirler. Soydukları son bankanın müdiresiyle aynı mahallede oturduklarını öğrendikten sonra kaçınılmaz olan gerçekleşir ve Doug, kadına âşık olur. Claire, onun soyguncu olduğundan şüphelenmezken Doug'ın kardeşi kadar yakın suç ortağı Jem, kuşku içindedir. Doug, iki taraftan birine ihanet etmeden bir seçim yapamayacaktır.

Part 1
Part 2

- Şifre Yok -

1 Aralık 2010 Çarşamba

Kikujiro / Kikujirô no natsu (1999)

Hiç görmediği annesini bulmak için yola düşen 9 yaşındaki Masao ile büyükannesinin bir arkadaşının zorlamasıyla ona eşlik eden Yakuza artığı Kikujiro tuhaf bir ikili oluştururlar. İki uyumsuz karakterin maceralı yolculuğu boyunca başlarına bir çok ilginç olay gelecektir...

You Can Count on Me (2000)

''You Can Count On Me" ciddi olduğu kadar seyirciyi eğlendirmesini de bilen ender filmlerden. Filmin oyuncularından Laura Linney'ye "En iyi kadın oyuncu" adaylığı kazandıran film, aileleri hayatta olmayan, herşeyleriyle birbirinden çok farklı iki kardeşin ilişkilerini anlatıyor.

Amerikan Yazarlar Derneği' nin "En iyi orijinal senaryo" ödülünü verdiği "You Can Count On Me" görülmeye değer, gerçekçi bir zemin üzerinde duran bağımsız bir film.

My Life as a Dog / Mitt liv som hund (1985)

Yönetmenliğini Lasse Hallström'ün yaptığı 1985 tarihli İsveç filmi. Anneleri ölümcül bir ciğer hastalığına yakalanan iki kardeşten büyük olanı bir bakımevine, diğeri ise (Ingemar) dayısının bir başka kentteki evine gönderilir. Film genel olarak Ingemar'ın kendisini benimseyen dayı ve yengesi ile kurduğu ilişki, burada edindiği arkadaşlar ve annesinin ölme ihtimalinden dolayı yaşadığı stres üzerinde döner. İçine girdiği yeni ortama beklediğimizden de çabuk adapte olabilmiş olması kaygısını bastırmak adına mıdır, yoksa henüz çocuk yaştaki bir insanın hayata karşı sergilediği meraklı tutumun bir sonucu mudur? Komşu çocuklarla yaşananları konu edinen kısımlarda yanıtımız ikinci seçenek tarafından belirlenecek gibi görünür. Annenin ağırlaştığı, Ingemar ve abisinin anneyi ziyaret ettikleri hastane sahnesinde ise, çocuğun ölmekte olan kadına karşı sergilediği tutum yürekleri burkar ve birinci ihtimali bir kez daha gözden geçirmemize neden olur.

30 Kasım 2010 Salı

Mr. Nobody (2009)

20. Yüzyıldan 21. Yüzyıl'a, farklı zaman dönemlerine uzanan bir hikaye. Filme de adını veren Bay Hiçkimse, 2092 yılında dünyada kalmış son ölümlü olan 117 yaşındaki Némo adlı bir adamdır. Ölüm döşeğindeki Némo genç bir çocukken bir peronda durduğunu hatırlar. Tren kalkmak üzeredir. Annesiyle birlikte mi gitmeli, yoksa babasıyla mı kalmalıdır? Bu karar, sonsuz sayıda olasılığı doğuracaktır. Ve pek çok gezegen, iki ölüm ve sevilecek kadınlar...

Funny Games (1997)

Anna,Georg ve genç oğulları Georgie, tatil için göl kenarındaki evlerine gelmişlerdir. Komşuları Fred ve Eva onlardan önce gelip yerleşmişlerdir. Anna ve George, komşuları ile güzel havanın nimetlerinden yararlanmak için ertesi gün golf oynamak üzere sözleşirler. Daha sora baba ile oğul yeni elden geçirilmiş yelkenlileri ile ilgilenirken, Anna iyi görünümlü bir genç olan Peter tarafından ziyaret edilir. Peter, Eva'nın yemek pişirdiğini ve yumurtaya ihtiyaç duyduğunu söyleyerek, Anna'dan yumurta rica eder. Bu isteği iyi niyetle kabul eden Anna, bir an duraladıktan sonra Peter'e arazilerine nasıl girdiğini sorar. Genç adam çitlerinde bir delik olduğunu, oradan geçtiğini deliği ise ona Fred'in gösterdiğini söyler. İyi başlayan tatil kabusa dönüşmek üzeredir.

Part 1
Part 2
Part 3
Part 4
Part 5
Part 6
Part 7

Şifre: www.surrealmoviez.info

29 Kasım 2010 Pazartesi

Dead Man (1995)

19. yüzyılın ikinci yarısında, kaybedecek bir şeyi olmadığını düşünen genç bir adam, Batı Amerika'nın uç kısımlarına, bilmediği bir yere muhasebeci olmak için gider.
Fakat o gidene kadar yerine çoktan başkası alınmıştır. O da Hiçkimse isimli dışlanmış bir Amerikan yerlisinin hayatına girmesiyle gerçek bir Batılı olmayı kendine iş edinir.
Hiçkimse'yle tanışmasıyla hikaye komik ve vahşi bir hal alır. Blake'in doğasına zıt olsa da, durum Blake'i silah kullanan, kural dışı avlanan bir katile dönüştürür. Blake yavaşça kontrolünü kaybeder.

Sympathy for Lady Vengeance / Chinjeolhan geumjassi (2005)

İntikam Meleği'nde; işlemediği bir suçu üstlenmek zorunda kalıp Kyoungju Kadın Hapishanesi'nde 13,5 yıl yatan Lee Geum-ja'nın hikayesi anlatılıyor. Hapise düştüğü gün intikam alma sürecini başlatan ve bu amaçla ileride özel bir hizmet talep edeceği mahkum arkadaşlarına akla hayale gelmedik güzellikler yapan Lee Geum-ja; kendisini bu duruma sokan kişiyi bizzat kuracağı mahkemede yargılayacağı günün hayaliyle yaşamaktadır. Bu arada intikam almayı düşündüğü kişinin de kendine göre planları vardır; Kuzey Kore'li casusu, soyguncu çifti, kocasını ve kocasının metresini öldürdükten sonra pişirip yiyen cadısı, menfaatçi rahibi, sakat pastacısı ve çılgın fahişesi ile Fellini biçimciliğine sahip grotesk bir sirki andıran İntikam Meleği; Chan-Wook Park'ın intikam üçlemesinin en iyi görüntü ve ses çalışmasına sahip.

Hem renkli hem de siyah-beyaz versiyonu bulunan İntikam Meleği'nin en az senaryosu kadar etkileyici unutulmaz bir soundtracke sahip olduğunu da hatırlatalım.

Part 1
Part 2
Part 3
Part 4
Part 5
Part 6
Part 7
Part 8
Part 9

Şifre: www.cinedroom.net

The Triplets of Belleville (2003)

Champion, babaannesi tarafından büyütülen bisiklet delisi bir çocuktur. Torunundaki potansiyeli gören kadın, çocuğu dünyaca ünlü bisiklet yarışı Tour de France'a hazırlamaya başlar. Fakat yarış esnasında iki gizemli siyahlar giyinmiş adam Champion'u kaçırır. Madame Souza ve sadık köpeği Bruno onu kurtarmak için hazırlanırlar. Arayışlar onları okyanusın öbür ucundaki "Belleville" adındaki dev megapole götürür. Orada 1930 ların tuhaf müzikhol yıldızlarından 'Belleville Üçlüsü' ile karşılaşırlar, yıldızlar Souza ve Bruno'ya yardımcı olurlar.

The Assassination of Jesse James by the Coward Robert Ford (2007)

Yıl 1881'dir. 34 yaşındaki Jesse James, hem soygun planlamakta, hem de onu yakalayarak ödül kazanmak isteyen düşmanlarına savaş açmaktadır. Fakat kimin dost kimin düşman olduğunun belirsizliği onu şaşırtacaktır. Ron Hansen'ın romanından uyarlama olan ''Korkak Robert Ford'un Jesse James Suikasti'', Amerika'nın en ünlü kanun kaçağının ve onun katilinin özel hayatlarını irdeleyen ve bu cinayet öncesi neler yaşanmış olabileceğini sorgulayan, western görünümlü, dramatik altyapılı bir film.

28 Kasım 2010 Pazar

Equilibrium (2002)

3. dünya savaşının yaralarını zor da olsa sarmayı bilmiş yakın geleceğin dünyasındayız. Savaşın travmasını üzerinden atamamış olan hakim totaliter sistem, barışı korumak adına insanların duygularını baskı altına almaktadır. Sanatsal nesneler bulundurmak ve güzel sanatlarla iştigal etmek yasaktır. Duygu ve heyecan uyandıracak şeylerle ilgilenmek, ölüm cezasına bile yol açabilmektedir. Üst düzey bir güvenlik ajanı olan John Preston, kurallara karşı duranları bulup yok etmekle görevlendirilmiştir. Kullananlarda sisteme uygun bir ruh hali yaratan Prozium'u içmekten vazgeçtiğinde, sistemin en büyük silahlarından biri olan ajan eski kimliğinden uzaklaşmaya başlayacaktır... Biçimsel olarak Matrix'e, öyküsü ile de Fahrenheit 451'e benzetilen film, karşı ütopik bilim kurgu filmlerinin şimdilik en son örneği. Filmleri önceki klasik yapımlarla karşılaştırmayı, ve özgün olanın altında buzağı aramayı çok seven eleştirmenlerin ve sinemaseverlerin filmi karalama çalışmalarına rağmen, yeni keşiflerde bulunmaya açık olanları ödüllendiren bir yapım.

The Brave Heart Will Take the Bride / Dilwale Dulhania Le Jayenge (1995)

Simran Singh arkadaşlarıyla birlikte avrupa gezisine çıkar ve yolculuk sırasında karşılaştığı Raj ile tatlı kavgalara başlar. Gezi sonunda ise bu kavgalar aşka dönüşür ama Simran çoktan gitmiştir. Rajda onun peşinden gider ama şansı çok azdır. Çünkü Simran sözlü, ve babası ise tanıdıktır.

27 Kasım 2010 Cumartesi

Nowhere in Africa / Nirgendwo in Afrika (2001)

2. Dünya Savaşı'na kısa bir süre kala, Yahudi bir aile Kenya'ya göç etmek zorunda kalır. Yeni yaşamlarının kendilerine nerelere sürükleyeceğini düşünmeden, gözden ırak bir çiftliğe yerleşirler.

Walter Redlich, eşini ve 5 yaşındaki kızını yanına almış olmasına rağmen ailenin geri kalanını geride bırakmak zorunda kalmıştır. Yeni yuvalarına alışmadan, eski hayatlarına göri dönmeyi uman aile, öteki dünyadan gelen haberle sarsıldıkça, dönmelerinin imkansız olduğunu fark etmeye başlar.

Ailenin her bireyi, yeni hayatına kendince bağlanmaya çalışır. Yeni işler, dostlar ve aşklar onları Kenya'ya yavaş yavaş bağlayacaktır...

The Sweet Hereafter (1997)

Filmde yaşanmış büyük bir olayın küçük bir kasabayı nasıl etkileyebileceği anlatılıyor. Bir kış günü British Columbia'da bir kasabada bir okul otobüsü bir kaza geçiriyor ve donmuş göle düşüyor. Kazada ölen 14 çocuğun acısı kurtulanların sevincini bastırıyor ve kasaba artık bundan sonra toplu bir sessizlik ve melankoli içine giriyor. Bu olaydan kısa bir süre sonra başarılı bir şehirli avukat Mitchell Stephens (Ian Holm) ölen çocukların aileleriyle konuşmak için kasabaya gelir. Bu arada bu garipleşmiş kasabada, kasaba ahalisini yeniden eski günlerine döndürmeye çalışan, kazadan sonra tekerlekli sandalyeye mahkum olmuş bir kız vardır.

Part 1
Part 2
Part 3
Part 4

- Şifre Yok -

26 Kasım 2010 Cuma

Jerusalema (2008)

Güney Afrika'da siyahilerin şiddettle olan ilişkilerini siyahilerin gözünden anlatan bir film. Filmde üniversiteyi kazandığı halde parasızlıktan suç işlemek zorunda kalan bir gencin hikayesi anlatılıyor.

Adam's Apples / Adams æbler (2005)

Hapisten yeni çıkan neo-nazi Adam, topluma hizmet etmek üzere papaz Ivan'ın yanına gönderilir. Ivan ona kilisenin önündeki elma ağacının meyveleriyle bir elmalı kek pişirme görevi verir. Bu arada elmalar kuşların, solucanların ve şimşeklerin saldırısına uğrar. Ivan, Şeytan tarafından sınandıklarına inanır. Adam ise Tanrı tarafından sınandıklarını düşünmektedir, çünkü belki de kötülük diye bir şey yoktur.