31 Ekim 2010 Pazar

L'appartement (1996)

Max Paris’te yaşamaktadır. Bir gün şans eseri kafede büyük aşkı Lisa’yı görür. Lisa ile tekrar görüşebilme saplantısı yüzünden o günlerde planladığı Tokyo gezisi ve hatta evlilik hazırlıkları hikaye olur çıkar. Lisa’nın yaşadığı yeri öğrenir, sinsice apartmanda saklanmaya başlar.


Lisa’ya benzeyen başka bir kadın; Alice, Max’i görür ve ilşkiye girerler. Şu halde işler biraz karışır tabii. Bu da yetmezmiş gibi Alice, Max’in samimi arkadaşı Lucien’in kız arkadaşı çıkar, ortalık iyice alt üst olur...

Part 1
Part 2
Part 3
Part 4

- Şifre Yok -

Limelight (1952)

Chaplin'in Amerikadaki son filmi müzikhol komedyenlerinin dramını anlatıyor. Chaplin bir gün bir balerini intihar etmek üzereyken kurtarıyor ve ona destek oluyor. İki ortak komedyenin arasındaki sorunlarda böylece açığa çıkıyor. "Sahne Işıkları" dönemin sessiz sinemadan gelme iki ünlü ismini de bir araya getirmesi açısından önemli: Charlie Chaplin ve onun ortağını oynayan Buster Keaton.

30 Ekim 2010 Cumartesi

Awakenings (1990)

Dr. Malcolm Sayer, insan ilişkileri çok zayıf olan ve hayatı boyunca labaratuvarlarda bilimsel araştırmalar yapan bir doktordur. Personel yetersizliği yaşayan bir hastane, başka başvuru olmadığı için Sayer'ı işe almak zorunda kalır. Dr. Sayer, tamamı çok uzun yıllardır bilincini kaybetmiş ve hareketsiz görünen hastaları tedavi etmek ister. Bir konferansta başka bir hastalık için geliştirilen L-Dopa adlı ilacın kendi hastalarına da derman olabileceğini düşünen Sayer, şansını denemek ister. İlacı Leonard Lowe üzerinde denemek için izin alan doktor, ilk başta başarılı olur ancak zamanla ilacın yan etkileri ortaya çıkmaya başlar.

Watership Down (1978)

İngiltere'nin huzurlu tepelerinde ve çayırlarında yaşayan bir grup tavşan, tehdit altında kalınca, bir grup cesur tavşan kendilerine yeni bir yerleşim alanı bulmak üzere bilinmeyene doğru yola çıkarlar. Richard Adams'ın en çok satan kitabından uyarlanan klasik bir animasyon film.

Miracolo a Milano (1951)

Yaşlı bir kadın bulduğu kayıp bir bebeği kendi yetiştirmeye karar verir. Fakat yaşlı kadın ölünce küçük çocuk yetimhaneye gitmek zorunda kalır. Toto vakti gelince yetimhaneden mutlu ve umutlu bir genç adam olarak ayrılır ve savaş sonrası Milan'ında iş aramaya başlar. Fakat şansı yaver gitmeyen Toto, evsizler arasına karışır ve onları bir yerleşim alanı kurmak için organize etmeye karar verir. Fakat evsizlerin barınaklarını kurdukları bu arazide petrol olduğu keşfedilir...

Battle Royale / Batoru Rowaiaru (2001)

Beyazperdede şiddet kullanımı açısından Japon sinemasının tartışmasız bir ağırlığı var. Ölüm Oyunu ise Japonların bu alışkanlıklarını nereye götürebileceğini gözler önüne seriyor. Özellikle gençlerin kontrolündeki şiddettin arttığı Japon toplumunda, gençlere göz dağı vermek için korkunç bir oyun tasarlanır. Dokuzuncu sınıfa giden 42 öğrenci, zorla bir adaya sürülür ve birbirlerini yok etmeleri sağlanır. Sadece biri geri dönecek ve bu oyunu ibret olması için çağına anlatacaktır.

The World's Fastest Indian (2005)

Motor sporları hayranlarının yakından tanıdığı Burt Munro efsanesi güçlü bir oyuncu kadrosuyla beyazperdedeki yerini aldı.

1920’de henüz 21 yaşında bir genç olan Munro doğal bir hayranlıkla bir garajın önündeki kırmızı motosiklete baktı. Kısa bir pazarlıktan sonra o motora sahip olacağı, hatta hayatının tamamını onunla geçireceği ve Indian Scout’ıyla birçok rekora imza atacağı belki o anda kendisinin bile aklından geçmiyordu.

Ancak Munra o motora sahip oldu ve 1978 yılında hayatını kaybettiğinde ardında rekorlarla ve efsanelerle anılan bir isim bıraktı.

28 Ekim 2010 Perşembe

Interstate 60: Episodes of the Road (2002)

Hayatta hep sorular soran ve yanıtlar bulmaya çalışan 23 yaşındaki Neal Oliver, doğum gününde bir dilek tutar. Sonrasında ise kendini barda tanıştığı gizemli yabancı O.W. Grant için bir adrese bir paketi teslim etmek için yollarda bulur.

"Otoyol 60" ismindeki yoldaki bir yere paketi ulaştırmak için yola çıkan Neal için asıl sorun bu isimde bir yerin olmamasıdır. Neal, bilinmeyene doğru çıktığı bu yolda birbirinden ilginç insanlarla tanışacak ve yol boyu reklam panolarında gördüğü kıza ulaşmaya çalışacaktır.

Geleceğe Dönüş’ün senaristi Bob Gale’in senaristliğini ve yönetmenliğini yaptığı, modern ve fantastik bir yol masalı anlatan Interstate 60, sıradışı görüntüleriyle ve yaptığı göndermeleriyle yalnızca bir yol hikayesinden çok daha fazlası.

Paris, Texas (1984)

Travis, sessiz bir adam. Sırlarını sadece yollarla paylaşıyor. Kırmızı şapkasıyla, çoğu insanın arabayla bile zor katlandığı yollara ayaklarıyla meydan okuyor.

Bir gün Travis kardeşinin davetiyle yeniden medeniyete dönüyor. Evde onu kardeşinin eşi ve kendi oğlu beklemektedir. Başta uygar ve kuralcı bir yaşamı dışlayan Travis oğlu için katlanmaya başlar. Hatta alıştıkça, uzun süre ertelediği bir şeyi yapmaya karar verir. Yeniden yollara dönmeden önce, eski karısını bulmak...

Wim Wenders'in filmi, tüm zamanların en etkileyici filmleri arasına rahatlıkla girebilir. Olağanüstü karakter çalışması, yerleşik hayatı ve konformizmi tartışması ve tabii müthiş karşılaşmayı konu edinen unutulmaz son sahnesi bu filmi 20. yüzyılın zirvelerinden biri yapıyor.

Ondskan (2003)

Jan Guillou nun skandal yaratmış otobiyografik romanına dayanan ve Håfström ün enerjik bir biçimde yönettiği, zulme dönüşme eğilimine sahip imtiyaz sistemlerinin öfke dolu bir eleştirisi olan ŞEYTANA KARŞI, sürükleyici yapısıyla farklı aşamalarda hem eğlendiren hem de huzursuz eden bir film.. Erik Ponti nin yaşamı şiddet ve çatışmalarla etkilenmiştir. Evde sadist üvey babası tarafından sürekli dövülen 16 yaşındaki Erik, okul bahçesinde hiddet içinde, sert ve ani çıkışlar yaparak bu durumu telafi etmeye çalışır. Kavga ettiği için devlet okulundan atılınca kendini prestij sahibi yatılı bir özel okul olan Sjärnsberg'de bulur. Erik şampiyon bir yüzücü olarak üstün başarı gösterir ve oda arkadaşı, okulun en zeki öğrencisi olan Pierre le iyi bir arkadaşlık kurar. Bu sefer, işi yüzüne gözüne bulaştırmamaya kararlı olan Erik in tek isteği yalnız bırakılmak ve mezun olmaktır. Ancak kısa bir süre sonra bu kutsanmış okul odalarında kötülüğün iş başında olduğunu fark eder: okulun yıllardır süregelen gelenekleri , çaylakları korkunç şekilde suistimal etmeleri için büyük sınıfları cesaretlendirmektedir. Öğretmenler ise, dayağın yanısıra çeşitli küçük düşürücü törenleri de içeren, öğrenciler arasında olup bitenleri görmezlikten gelmektedir. Erik mücadele ederse, okuldan atılacaktır; bu nedenle taciz edilmeye ve bir süre sonra da arkadaşının işkence görmesine katlanması gerekecektir. Ancak buna ne kadar dayanabilecektir?

Being There (1979)

Chance, kendisini bildi bileli yanında yaşadığı yaşlı adamın evinde bahçıvanlık yaparak büyümüş ve hayatında bir kez olsun sokağa çıkmamıştır. Bütün hayatı bahçede bakımını yapıp büyüttüğü çiçeklerden ve televizyondan ibaret olan Chance, yaşlı adam bir gün ölünce ortada kalır. Çünkü ev artık satılacaktır.

Kendi varlığının haricinde yaşadığına dair hiçbir kanıt olmayan Chance, avukatlara yıllardır yaşlı adamın yanında kaldığını kabul ettiremez. Nüfus kağıdı bile yoktur. Kendini birden sokaklarda bulunca yıllardır görüp bilmediği hayatın rutinleri ile tanışır. İlk defa sokaklarda yürür, arabaya biner... Ve birden şansı hiç tahmin etmediği bir yerde dönüverir.

Saf ve hayatı hiç tanımayan bir adamın toplum içine karışmasının trajikomik hikayesini anlatan Being There, Peter Sellers'ın muhteşem performansına tanık olmak isteyenlerin kesinlikle kaçırmamaları gereken bir Hal Ashby çalışması.

The Children of Heaven / Bacheha-Ye aseman (1999)

Onlar karşılaştıkları ve yaşadıkları sorunları aileleriyle paylaşmıyorlar, kendileri çözmeye çalışıyorlar. Aslında sorunları Zahra'nın kaybolan ayakkabılarıyla ilgili. Abisi Zahra'nın ayakkabılarını kaybettiği için kendi ayakkabılarını kardeşiyle paylaşmak zorunda kalıyor. Çünkü yeni bir çift ayakkabı alamayacak kadar yoksullar. İki kardeş günlerini tek bir çift ayakkabıyı paylaşarak geçirmeye çalışıyorlar.

Black (2005)

Kör ve sağır olan bir kız olan Michelle sekiz yaşında iken hırçın, kafası karışık ve hayatını sürdüremeyecek durumdadır. Dünyası "SİYAH"tır. Debraj onu karanlık ve karmaşadan ışık ve umuda yönlendirir. Çünkü o bir sihirbazdır.

Voces inocentes (2004)

Gerçek bir hikâyeye dayanmaktadır. 1980′de başlayan El Salvador’da 12 yıl süren ordu ve gerillalar arasındaki iç savaşa yer veriyor. Arkasında askerler, elleri başının arkasında kenetli, sağanak yağmurda yürüyen 9-10 yaşlarında çocuklar…Okul sıralarından zorla alınıp asker yapılan çocuklar, kaçarken vurulan çocuklar… Dünya çapında sayıları 300 bini bulan çocuk askerleri ve savaşlardan çocukların ne derece etkilendiğini gösteriyor.

Throne of Blood / Kumonosu-jô (1957)

Akira Kurosawa'nın "Macbeth"i ortaçağ feodal Japonyasına uyarlanmıştır. Sonuçta ortaya esas adı "Kumonosu Jo" olan, Throne Of Blood isimli başyapıt çıkar. İmparatorluk-Derebeylik içindeki hırs mücadelesini işleyen film daha sonra çektiği "Ran" ile büyük benzerlikler taşıyor. Kurosawa'nın karakter çizme ve onları yansıtmadaki başarısını göz önüne alırsak, bu film için Polanski'nin "Macbeth"inden sonra gelebilecek en iyi uyarlama diyebiliriz. Japon folkloru ile Shakespeare'i kaynaştıran Kurosawa, İskoçyadaki cadı inancının dışına çıkarak filmde kötü orman ruhlarını kullanmak gibi kimi değişikliklere gitmiştir. Duman, yağmur, rüzgar gibi öğeleri özellikle atmosfer yaratmak için başarıyla kullanmıştır.

Obchod na korze (1965)

1965 yapımı En iyi yabancı film Oscar'ını alan Çekoslovakya yapımı film. Türkçesi ''Ana Caddedeki Dükkan' 'dır. İkinci dünya savaşı yıllarında Alman'ların Çekoslovakya'yı işgali sırasında Yahudilerin dükkanlarına, yönetime yakın olanlar arasından müdür ataması ve yaşlı bir kadının dükkanına müdür tayin edilen bir adamın ve karısının baştaki hayallerinin nasıl yokolduğuna tanık oluyoruz. Sıradışı bir film, hele ki o yıllar için -hareketli kameralar falan kullanılmış-.

In the Mood for Love / Fa yeung nin wa (2000)

Hong Kong, 1962. yerel günlük gazetenin baş editörü Bay Chow ile eşi, genellikle Şangay kökenli kişilerin oturduğu bir binaya taşınır. Adam kısa süre sonra, onlar gibi kocasıyla birlikte binaya yeni taşınmış olan Li-Chun adında güzel bir genç kadınla tanışır. Kadın bir ihracat firmasında sekreter olarak çalışmaktadır. Kocası ise bir Japon firmasının temsilcisidir ve sık sık iş gezilerine çıkmaktadır. Kendi karısı da çoğunlukla dışarda olduğundan, Chow, Li-Yun'la gittikçe daha çok vakit geçirmeye başlar. Sık sık ev sahipleriyle buluşup mahjong oynar ya da birlikte son dedikoduları tartışırlar. Chow ve Li-Yun arkadaş olurlar, ama bir gün gerçekle yüzyüze gelmek zorunda kalırlar: eşlerinin arasında bir ilişki vardır... Yönetmen Wong Kar-Wai'nin, artık geride kalmış bir döneme ve kaybolan aşka verilmiş zarif ve şaşırtıcı bir selamı olan "Aşk Zamanı", 2000 Cannes Film Festivali'nde, Tony Leung'a "En İyi Erkek Oyuncu" ödülünü getirmiş, Vietnam'da da "En İyi Görüntü" ve "En İyi Kurgu" ödüllerini kazanmış; 20. Uluslararası İstanbul Film Festivali'nde de "Dünya Festivallerinden" bölümünde yer almıştı.

Heima (2007)

2006'ın yazında, Sigur Rós, İzlanda'nın insanları için özgür, habersiz konserlerin bir dizisini oynaması için eve döndü. Onların şimdiden bu film dokümanları, yeni akustik performansların bant ve bir avuç dolusundan samimi yansımalarla efsanevi turdur.

27 Ekim 2010 Çarşamba

Dogtooth / Kynodontas (2009)

Üç genç kardeş, baskıcı anne babalarıyla, sanki paralel bir evrende, farklı bir gezegende yaşar gibidir. Farkında olmadıkları bir tutsaklıkta yaşadıkları bu evde, günlerini hep aynı kaseti dinleyerek geçirirler. Sürekli yeni kelimeler öğrenen bu gençler için anlam bilindik sınırların çok dışındadır. İzole yaşamlarını erkek kardeşleri fark etmeye başlayınca, ailedeki dengeler alt üst olur.

İstanbul Film Festivali'nin mayınlı bölgesindeki bu film, işlevsiz ailelerin gelebileceği son noktayı gösteriyor...

Part 1
Part 2
Part 3
Part 4

- Şifre Yok -

Ratcatcher (1999)

1970'lerin ortalarında Glasgow, İskoçya. İşçi sınıfının yaşadığı fakir Govan mahallesinde, 12 yaşındaki James Gillespie (Bill Eadie) ayyaş babası ve sessiz ama iyi huylu annesiyle birlikte yaşıyor. Çocuk, etrafındaki dünyanın değişimini seyrederken, ailesi kendilerine daha iyi bir bölgede bir belediye evi verilmesini istiyor. Kafasını bir sırra takan James, zamanla kendini ailesine daha da çok kapamaya ve, yakınlardaki bir kanalda, temizlik işçilerinin uzun süreli grevinden kaynaklanmış çöp yığını arasında kendine yeni bir dünya yaratmaya başlıyor. James'in kanala düşkünlüğü giderek artıyor ve kendini sık sık orada buluyor. 14 yaşında hassas bir kız olan Margaret Anne'le (Leanne Mullen) de burada karşılaşıyor. Lynne Ramsay'dan hem ülkesinde, hem de Avrupa'da ilgiyle karşılanan bir drama.

26 Ekim 2010 Salı

Away from Her (2006)

Grant ve Fiona, hayatlarının sonuna yaklaşmış yaşlı bir çifttir. Fiona (Julie Christie) zaman geçtikçe bazı şeyleri hatırlamamaya başlar. Grant eşinin Alzheimer hastası olduğu gerçeğini kabullenip, onu hastaneye yatırmaya karar verir. Fiona hastanede başka bir adamı sevgilisi sanmaya başlamış, eşi Grant'i de bazen tanımamaya başlamıştır.

Carrie (1976)

Carrie White, annesiyle birlikte yaşayan, asosyal ve çekingen bir genç kızdır. Yetişkinliğe ayak basmasıyla birlikte, çok kızdığı zaman ortaya çıkan parapsikolojik yetenekleri yavaş yavaş belirmeye başlamıştır. Kendisine karşı gruplaşan bazı okul arkadaşlarının mezuniyet balosu için sinir bozucu bir oyun hazırlamaları üzerine, Carrie'nin beyin gücü iyice çığrından çıkacaktır.

Brian De Palma'nın erken dönem başyapıtlarından biri olan Günah Tohumu, korku sinemasının da en önemli yapıtlarından biri. Stephen King'in romanından uyarlanan film, romanın atmosferini başarılı bir şekilde aktardığı gibi, yönetmenin yenilikçi tavrını da özellikle mezuniyet balosu bölümünde ortaya koyar. Yönetmen gerilimin had safhaya ulaştığı partide, ekranı bölerek ve ses kuşağını zenginleştirerek unutulmaz bir atmosfer yaratır.

25 Ekim 2010 Pazartesi

The King of Masks / Bian Lian (1996)

Wang Bian Lian, yaşlıca bir sokak sanatçısıdır. Eşi 30 yıl önce vefat etmiş ve ardında yeni doğmuş bir çocuk bırakmıştır. Eşinden emanet oğlu ne yazıkki 10 yaşında hastalıktan vefat eder. Soyundan sanatını devam ettirecek bir evladının kalmaması Wang'ı melankoliye sürükler. Bir opera sanatçısı kendisini üne kavuşturabilecek bir iş teklifiyle karşısına çıktığında bu melankolinin tesiriyle bu teklifi reddeder. Bir gün yine sokakta şovunu gerçekleştirirken bir çiftin çocuklarını köle olarak sattığına şahit olur ve yetiştirmek için bu çocuğu satın alır. Ne var ki erkek çocuğu sandığı ufaklık aslında bir kız çocuğu çıkar.

Running on Empty (1988)

Annie ve Arthur Pope (Lahti & Hirsch) 1970'lerde savaş karşıtı bir protesto için bir napalm laboratuvarına bombalı saldırıda bulunmuş ve bir görevliyi kör etmişlerdir. Bu olaydan sonra aile kaçmış ve kimlik değiştirmiştir ancak bir yeraltı organizasyonundan ekonomik yardım almaya devam etmiştir. Danny okulunda piyanodaki yeteneğiyle dikkat çekmektedir. Okulun müzik öğretmeni Danny'ye Juilliard Sanat Okulu'na girmesi için yardım ederken, Danny'nin geçmişiyle ilgili bilgilere erişemediğini farkeder. Bu arada Danny de öğretmeninin kızı Lorna'ya (Plimpton) aşık olur.

Birdman of Alcatraz (1962)

Robert Stroud ömürboyu hapse mahkum edilir. Bir gün kaldığı hücreye yaralı bir kuş gelir ve onu tedavi eder. Zamanla kuşlar konusunda uzmanlaşan Stroud, artık kuşlar konusunda bir eksper olmuştur. Hapishanede zor şartlarda yaşayan Stroud kuşlara daha fazla ilgi göstermeye başlar. Alcatraz'a nakledilen Stroud, burada da kuşlara olan ilgisinden vazgeçmeyecektir.

23 Ekim 2010 Cumartesi

Trade (2007)

Adriana, fuhuş ticareti için Meksika'dan kaçırılmış 13 yaşında bir kız çocuğudur. 17 yaşındaki ağabeyi Jorge kız kardeşini kurtarmak için umutsuz bir arayışa girer. İnsanların üzerinden milyonlarca dolar kazanan bu uluslararası fuhuş çetesi içinde Adriana'nın tek koruyucusu Veronica'dır. Bu Polonyalı kadın da aynı Adriana gibi tuzağa düşürülmüştür. Göçmen bürosuna başvuran ve kardeşinin amansızca izini süren Jorge, Teksaslı bir polis olan Ray ile karşılaşır. Kendisine yardımcı olan Ray'in hikayesini dinlediğinde, Jorge kendisininkinden hiç de farklı olmadığını görecektir.

Le silence de Lorna (2008)

Bir eroinmanla anlaşmalı evlilik yaparak Belçika vatandaşlığına da geçen Lorna, yaptığı anlaşma gereği bu evliliği sona erdirip Belçika vatandaşlığına geçmek isteyen bir Rus ile evlenecektir. İlk bakışta plan Lorna için kabul edilebilir görünse de, iş Lorna’nın ilk kocasını öldürerek ortadan kaldırmaya gelince Lorna’nın dünyası alt üst olur.

Krótki film o zabijaniu / A Short Film About Killing (1988)

Toplumdan son derece kopuk bir hayat süren Jacek, insanlarla iletişim kurmakta zorlanan bir insandır. Bir gün bindiği bir taksinin şoförünü öldürür ve yakalanarak mahkemeye çıkartılır.

Görünüşte, cinayeti tamamen sebepsiz yere işlemiştir. Lehine olabilecek de tek bir delil dahi yoktur. Avukatlık belgesini yeni kazanmış idealist avukat Piotr, bütün bu alehte durumlara rağmen Jacek'in savunmasını üstlenir. İdealizm mi gerçekler mi galip gelecektir? Tüm yaşananlar sonucunda, 'soğukkanlı bir şekilde idam emri veren sistemin de, sıradan katillerden bir farkı var mı?' sorusu tüm ağırlığı ile ortada durmaktadır.

Polonya'nın ve dünya sinema tarihinin en usta sinemacılarından olan Krzysztof Kieslowski'nin en unutulmaz filmlerinden olan A Short Film About Killing, aşk üzerine olan çalışması A Short Film About Love ile arka arkaya çekildi. On Emir'den hareketle yola çıktığı on kısa filminden ikisini bu şekilde uzun metrajlı olarak filmleştiren yönetmen, bu filmi ile sadece ölümü değil, toplumsal değerleri de sorguluyor.

Part 1
Part 2
Part 3
Part 4

Şifre: www.forumarchive.net

All or Nothing (2002)

Mike Leigh, onu bir ustaya dönüştüren duygusal ve toplumsal gücü olduğu gibi sergilediği, keskin gözlemlere sahip, kusursuz çekilmiş ve incelikle örülmüş bu komik dramayla “Sırlar ve Yalanlar”da arşınladığı sahaya geri dönüyor. Canı sıkkın ve hüsrana uğramış Penny’nin, iş kaçkını bir taksi şöförü olan kocası Phil’e duyduğu aşk tükenmiştir. Phil yumuşak, filozof ruhlu bir adamdır, Penny ise bir süpermarkette kasiyer olarak çalışmaktadır. Kızları Rachel bir huzurevinde temizlik yapar, aşırı kilolu oğulları Rory ise işsiz ve saldırgandır. Phil ve Penny’nin hayatında neşe ve keyif kalmamıştır; ama beklenmedik bir trajedi gerçekleşince yakınlaşırlar, aşklarını yeniden keşfederler. Aynı Londra varoşunda yaşayan ve sorunlu ailenin hayatının bir parçası haline gelmiş komşuların çoğu, kendilerini onların duygusal yolculuğuna katılmış bulur…

The War Zone (1999)

15 yaşındaki bir çocuk, ailesinin Londra'dan Devon'a taşınması sonucu bütün arkadaşlarıyla olan ilişkisini yitiriyor. Günleri sıkıntıyla geçerken ailesini incelmeye başlıyor. Anesi hamile, babası saldırgan, ablası da aktif seks hayatını kardeşiyle paylaşan biri… Babasının ablasıyla ilişkisi olduğunu öğrenen çocuk, kendinden çok yaşlı biriyle ilk seks deneyimini yaşıyor.

Jésus de Montréal (1989)

"İsa'nın son günlerini toplumda yerleşmiş inançların dışına çıkarak sahnelemeye çalışan bir grup gencin yaşadıkları anlatılır filmde. ancak araştırma derinleştikçe peygambere ve dine bakışları da değişir ve durum kontrolden çıkar."

"... (oyunu sahneleyen) rahip konuşma dilini biraz yenileme arzusundadır ama ekip, bir gece vakti parkta sergilenen ve izleyeni derinden etkileyen mistik bir deneyime dönüştürür bu oyunu. bunu yaparken de kendi iç dünyalarına yapacakları yolculukla değişeceklerdir, özellikle de İsa'yı oynayan genç aktör Daniel Coulombe. Katolik ruhban sınıfı ise, bundan gerçekten hoşlanmayacaktır."

"Montrealli İsa birçok sinema okulunda sinema okumaya karar veren öğrencilere izletilen ilk filmdir genelde. Çünkü filmin kendisi bir film nasıl çekilir, film çekerken ne tür zorluklarla karşılaşılırın cevabıdır bir anlamda."

Part 1
Part 2
Part 3
Part 4
Part 5
Part 6
Part 7

Şifre: www.surrealmoviez.info

City of Life and Death / Nanjing! Nanjing! (2009)

Lu Chuan'un yönettiği "Nanjing! Nanjing!" filminde, son derece acılı Nanjing Katliamı, Çinli subay Lu Jianxiong, yurt dışından dönen kadın öğretmen Jiang Shuyun ve Japon subay Kadokawa'nın bakış açılarıyla canlandırılıyor. 1937 yılında İmparatorluk Japonya' sının Çin' i işgalini konu alan bu savaş karşıtı film kaçırılmaması gerekenlerden.

Badlands (1973)

1959 yılında, pek çok insanı öldürmüş bir katil olan Kit (Martin Sheen) ile yeni kız arkadaşı Holly (Sissy Spacek), Güney Dakota'dan Montana'ya giderken suç ve cezanın hayal alemine dalmış kendi halinde bir çifttir. Gerçek mermi kullanırlar ve insanları öldürürler ama herşey aslında onlar için bir oyundur.

The Cider House Rules (1999)

Homer Wells (Tobey Maguire) bir yetimdir, ancak aile eksikliği duymamaktadır. St. Cloud's yetimhanesinde sevgi dolu ancak sıra dışı eğitmeni Dr. Wilbur Larch (Michael Caine) tarafından yetiştirildiğinden hiçbir zaman sevgiden yoksun kalmamıştır. Ancak erkekliğe yaklaşırken Homer kendi geleceği hakkında kendine sorular sormaya başlar, dünyayı kendi keşfetme özlemindedir.

The Painted Veil (2006)

1920'lerden bir aşk öyküsü ile Edward Norton ve Naomi Watts, beyazperdede buluşuyor. Walter ve Kitty'nin bir süredir devam eden evlilikleri, Kitty'nin kendisini hiç mutlu hissetmemesi nedeni ile çatırdamaktadır. Mutsuzluğu, ilgisinin başka bir erkeğe kaymasına neden olur. Karısının sadakatsizliğini farkeden Walter, ondan intikam almaya kararlıdır. Ama bunu bildik yollardan yapmayacaktır. Çin'in ufak ve ölümcül kolera salgınından kırılan bir köyünde doktorluk yapmayı kabul eder. Kitty'nin ise onunla gitmekten başka şansı yoktur. Ölüm ve yaşam arasındaki sınırın incecik olduğu bu köye yaptıkları yolculuk, kendi ilişkileri için de bir dönüm noktası olacaktır. Aşk Artık Burada Oturmuyor'dan sonra ki filmi olan The Painted Veil'de de Naomi Watts'la çalışan yönetmen John Curran, yine bir sadakatsizlik ilişkisi ile beyazperdede.

It's All Gone Pete Tong (2004)

Dans müziğinin merkezi İbiza'da çekilen It's All Gone Pete Tong, tırnaklarıyla kazıyarak star mertebesine ulaşan DJ Frankie Wilde'ın hızlı çöküşünü anlatıyor. Kült İngiliz komedyen Paul Kaye, Frankie Wilde rolünde harikalar yaratıyor. Çok çabaladıktan sonra nihayet istediği süperstar DJ statüsünü elde eden Frankie, yıllarca yüksek ses düzeylerinde çalışmayı gerektiren mesleğinin ihanetine uğrar ve yavaş yavaş işitme duyusunu kaybeder. Çalışamayınca kendini uyuşturucu ve alkole verir, depresyona girer; Frankie için çıkış var mıdır? Dans müziğinin This is Spinal Tap'i (Rob Reiner imzalı, 1984 yapımı sahte rock belgeseli -mockumentary) olarak adlandırılan bu çılgın film DJ/kulüp kültürüne gerçekçi ama komik bir perspektifle yaklaşırken, Carl Cox, Pete Tong gibi birçok ünlü DJ'i ufak rollerde ağırlıyor.

22 Ekim 2010 Cuma

El espinazo del diablo (2001)

1939 yılında, İspanya İç Savaşı'nın sona erdiği sıralardayız. General Franco'nun milliyetçi partisi Cumhuriyetçi sol partiyi yenmek üzeredir. Franco'ya karşı savaşta direnişçi olarak mücadele eden Cumhuriyetçi babası tarafından yetimhaneye bırakılan 10 yaşındaki Carlos, babasının kendisini gelip alacağı günü beklemektedir. Yetimhanede zor günler geçiren Carlos, gelmesinden kısa süre sonra, daha önce aynı yetimhanede yaşamış olan Jacinto adındaki hayalet tarafından rahatsız edilmeye başlar. En son yine İspanya İç Savaşı döneminde geçen Pan'ın Labirenti ile hikaye ve görsel olarak bir sinema şöleni sunmuş olan Guillermo Del Toro'ya göre The Devil's Backbone, yönetmenin filmografisi içinde en kişisel çalışmalarından biri.

Paha maa (2005)

Acımasız kader, talihsiz insanlar ve etrafta kol gezen kötülük üzerine vurucu bir film... Buz Diyarı pek çok insanın kederinin kesiştiği duygu yüklü bir dram. Filmde yaşanan olaylar günümüzde geçer. Karekterleri bir araya getiren olaylar zinciri, sahte bir 500 Euro ile başlar. Filmin ana temasını cesaret, bağışlayıcı olmanın ve hayatta kalma mücadelesi vermenin zorluğu oluşturuyor. Buz diyarı Şubat 2005’te 28. Göteborg Film festivalinde Kuzey Filmleri Yarışması ketogorisinde toplam dört ödül olarak festivalin en başarılı filmi olmuştur. Buz Diyarı duygusal yoğunluğu, temposu ve günümüz Finlandiya’sının gerçekçi tasviriyle kaçırılmaması gereken bir film. Film dramatik ve trajik olayların yanı sıra aksiyonu, sıcaklığı ve kara mizah unsurunu başarıyla bir arada sunuyor.

Symetria (2003)

Genç bir adam yaşlı bir hanımefendinin ölümünden suçlu bulunmaktadır. Genç adam masumiyetini nasıl kanıtlayacağını bilemez durumdadır.

Bloody Sunday (2002)

30 Ocak 1972 tarihinde Britanya askerleri, Kuzey İrlanda’nın Derry şehrinde, insan hakları için düzenlenen yürüyüşe katılan 13 silahsız sivil vatandaşı vurarak öldürür.

"Kanlı Pazar" olarak bilinen bu olay, modern İrlanda sorunu tarihinde önemli bir dönüm noktası olur. Hafif ölçekte bir uzlaşmazlığı iç savaşa dönüştüren gelişmeler, çoğu genç İrlandalı'nın IRA ordusuna katılmasına ve şiddet dolu 25 yıllık bir mücadele devrinin başlamasına neden olur.

House of Sand and Fog (2003)

California'daki küçük bir bungalowda yaşayan Kathy Nicolo bürokratik nedenlerden dolayı evinden tahliye edilince evsiz kalır.
Evin yeni sahibi önceden bir çok farklı işte çalışmış İran göçmeni Massoud Amir Behrani'dir. Massoud evi Amerika rüyasını gerçekleştirme konusunda bir basamak olarak görür.

4 luni, 3 saptamâni si 2 zile (2007)

Komünizmin son dönemlerinin hüküm sürdüğü Romanya'dayız. Öğrenci olan Otilia ve Gabita, aynı zamanda da oda arkadaşıdırlar. Gabita'nın hamile olduğunu öğrenmesi ile büyük bir sorunla karşı karşıya kalacaklarıdır. Çünkü Romanya'da kürtaj yasaktır. Fakat her yasağın kendisine bir de 'yasak delici' alternatif bir sistem yarattığı düşünülürse buna da bir çözüm vardır. Kürtaj yasal olmayan yollardan yapılacaktır. 2007 Cannes Film Festivali'nde Altın Palmiye Ödülü'nün sahibi olan film, festivalde gösterildiğinden beri büyük ilgi ve övgü ile karşılandı. Romen sinemasının rönesansı olarak nitelendirilen film, sağlam senaryosu, akıcı ve inandırıcı diliyle dikkat çekiyor.

Be With You / Ima, ai ni yukimasu (2004)

Annesini kaybeden bir çocuk ve eşini kaybeden bir baba. Sanki onu kaybetmemişler gibi hayatlarını sürdürmeye çalışırlar. Baba oğluna, annesinin ölmediğini AKAIBU gezegenine gittiğini söyler ve yağmur mevsimi başlayınca geleceğini söyler... Yağmur mevsimi gelmiştir...

Tropa de Elite (2007)

1997 yılında papa Brezilya'ya bir ziyaret yapacaktır. Özel Polis Harekatları Birliği BOPE'ye Papa'nın ziyaretinden önce favelalardaki bir mahallenin temizlenmesi görevi verilir. Bu operasyonu yürütmekle görevli Yüzbaşı Nascimento, karısının hamile olduğunu öğrenince birliğinden ayrılmaya karar verir, ama önce kendi yerine geçmeye layık birini bulmalıdır.

Klass (2007)

Joosep şimdiki popüler gençliğin tabiri ile eziğin tekidir. Bu yüzden onun üstünde her türlü denemeyi yapabilir, aklınıza gelen her şeyi söyleyebilirsiniz. Onun varlığının sizi rahatsız ettiğini söyleseniz de o olmasa yapacak bir şey bulamazsınız. Eğlence kaynağınızdır. Popülerliğinizi perçinlemek için muhakkak ona bir iki numara çekmelisiniz. Bütün bunları yaparken birden farklı düşünebilirsiniz. Karşınızdakinin bir insan olduğunu, bu davranışlara muhatap olması için hiçbir sebep olmadığını görürsünüz. O sizin dostunuz değildir ama düşmanınız olması için gereken herhangi bir davranışta bulunmadığını daha doğrusu olumlu ya da olumsuz hiç bir şey yapmadığını görürsünüz. Bu şekilde hareket edemezsiniz çünkü o bir eziktir ve ona ancak başka bir ezik eşlik edebilir. Arkadaşlarınız birer birer size sırt çevirebilir. Üstüne benzer muameleler size yapılabilir. Kaspar bunları düşünüyordu. Kaspar rastlantısal bir olayın akabinde mecburen, daha sonra vicdanen Joosep'e yardım etmeye çalışır. Ya tüm sınıfın eziyetlerine karşı beraber mücadele edecekler ya da ayrı ayrı dayanmaya çalışacaklardır. Kaspar'ın kız arkadaşı Thea bu durumdan rahatsız olur ve Kaspar bir tercih daha yapmak zorunda kalır... Ya mücadele ya Thea.

Aguirre, der Zorn Gottes (1972)

1560 yılında, efsanevi altın ülkesi El Dorado’yu bulmak amacıyla İspanyol “kâşif”ler And dağlarını aşmaktadırlar. Aralarında komutan yardımcısı Don Lope de Aguirre’nin de bulunduğu bir keşif kolu Don Pedro de Ursua başkanlığında yola çıkar. Yerli kölelerin kılavuzluğunda, önce dağlarda ardından haritalarda gösterilmemiş bir nehirde, sallarla sürdürülen yolculuk büyük kayıplara yol açar. Yiyecekleri, salları, mühimatları ve adamları telef olur; artık görünürde nehir ve bataklıktan başka fethedilecek bir şey kalmamıştır. Askerler görünmeyen ellerin attığı ok ve mızraklara hedef olmaktadır. Ursua keşfe son vererek kampa geri dönmeye karar verir. Aguirre ise nehri takip ederek zafere doğru yürümeleri gerektiğini savunur. Ursua yardımcısının zincire vurulmasını emredince Aguirre ve yandaşları isyan ederler. Aguirre komutayı ele aldığında, kimse ona karşı çıkmaya cesaret edemez…

21 Ekim 2010 Perşembe

Brotherhood / Taegukgi hwinalrimyeo (2004)

Savaş karşıtı bir savaş filmi. Kuzey ile güneyin mücadelesinin, politik seviyeden halk düzeyine indikçe ne kadar içi boş ve manasız olduğunu gösteriyor. Aynı milletten aynı dili konuşan iki ordunun, Amerika'lıların çıkarma yapması uzerine veya Çin’in çember harekatına başlaması üzerine kendi kanlarından kendi kardeşlerini, karşı orduda savaşan komşularını öldüreceklerine ne denli sevindiklerini gösteriyor.

The Ultimate Gift (2006)

Red Stevens, kendi çabasıyla büyük başarılar ve zenginlik elde etmiş bir adamdır. Ailesini de zenginliğinden yoksun bırakmaz. Ancak, onlara her şeyi vererek aslında yaşamla göğüs göğse gelme şanslarını da ellerinden almıştır. Ölümüne çok az kala bu hatasının bilincine varır ama aile bireylerinden pek çoğu için artık çok geçtir.Torunu Jason hariç...Kendisini hayatta bu kadar başarılı kılan cevheri, kıvılcımı yeğeninde de gördüğü için vasiyetinde ona Son bir Armağan hazırlar. Jason bunun ne olduğunu bir yıllık bir keşif yolculuğuna başarıyla tamamlayabilirse öğrenecektir.

Part 1
Part 2
Part 3
Part 4

- Şifre Yok -

Find Me Guilty (2006)

Lucchese suç örgütünün yakalanan yirmi üyesi, yıllarca süren araştırmalar sonucu yetmiş altı adet suçla suçlanarak mahkemeye çıkartılır. Bu davalılardan biri olan Jackie DiNorscio, herkesi şaşırtan bir adım atarak kendi savunmasını kendi yapmak istediğini söyler.

Ailesinden insanların da bulunduğu bir gruba karşı tanıklık etmesi halinde ceza indirimi teklif edilse de kabul etmeyen Jackie, espirili ve muzip halleri ile mahkeme salonunda alışılmadık bir hava estirecektir.

Winter's Bone (2010)

Alabama'nın küçük bir kasabasında hayatını sürdürmeye çalışan 17 yaşındaki Ree Dolly, kendisinden yaşça küçük iki kardeşine ve hasta annelerine bakmak zorundadır. Ruhsal bir çöküntü içinde olan annesinin o hale gelmesinde uyuşturucu bağımlısı babasının rolü çok büyüktür. Methamphetamin bağımlısı olan babası onları terk etmiştir. Ama Ree onu bulmaya ve ailesini yeniden bir araya getirmeye karar verir. Uluslararası Berlin Film Festivali ve Sundance Film Festivali'nden ödüllerle dönen bu filmi kaçırmayınız.