Oscar Ödüllü yönetmen Adam Elliot'un yazıp, yönettiği animasyon filmi "Mary and Max", gözalıcı çizimler ve gerçeğe dayanan senaryosuyla 2009 senesinin en başarılı yapımlarından biri. Küçük bir kızın, büyük bir adamla aralarında gelişen mektup arkadaşlığını konu alan film, kişisel gelişim ve özgüven üzerine Fransız usülü dersler veriyor. Filmde Philip Seymour Hoffman, Toni Collette, Eric Bana ve Bethany Whitmore karakterlere seslerini veriyor.
Alkolik ve ilgisiz bir kadının ve kendi halinde yaşlı bir adamın kızı olarak dünyaya gelen Mary, okul çağına gelince, alnındaki kahverengi doğum lekesi, şekilsiz burnu ve türlü türlü kusurlarını gerekçe göstererek, kendine karşı güvensiz biri olup çıkar. Okul arkadaşlarının da aşağılamalarına maruz kalan küçük kızın hiç arkadaşı yoktur ve aklında tek bir soru vardır; Avustralya'da biranın içinden çıkıveren bebekler, Amerika'da nasıl yapılıyor?
Aklını kurcalayan bu soruyu, telefon rehberinden bulduğu Max Jerry Horovitz'e sormaya karar veren Mary, Amerika'da yaşayan orta yaşlı adama mektup yoluyla ulaşır.
Mary'nin bir paket çikolata ile mektubunu alan Max, küçük kızın sorusunu cevaplar ve bu şekilde mektup trafiği başlar. Kendini sevmeyen iki insan arasında gelişen bu arkadaşlık, zamanla hayatlarına da etki edecektir.
Mary'nin soruları karşısında yıllardan beri açmadığı özgüvenin tozlu yapraklarını kurcalayan Max, zamanla her şeyin özünü keşfedecektir; "Önce kendini sev".
Alkolik ve ilgisiz bir kadının ve kendi halinde yaşlı bir adamın kızı olarak dünyaya gelen Mary, okul çağına gelince, alnındaki kahverengi doğum lekesi, şekilsiz burnu ve türlü türlü kusurlarını gerekçe göstererek, kendine karşı güvensiz biri olup çıkar. Okul arkadaşlarının da aşağılamalarına maruz kalan küçük kızın hiç arkadaşı yoktur ve aklında tek bir soru vardır; Avustralya'da biranın içinden çıkıveren bebekler, Amerika'da nasıl yapılıyor?
Aklını kurcalayan bu soruyu, telefon rehberinden bulduğu Max Jerry Horovitz'e sormaya karar veren Mary, Amerika'da yaşayan orta yaşlı adama mektup yoluyla ulaşır.
Mary'nin bir paket çikolata ile mektubunu alan Max, küçük kızın sorusunu cevaplar ve bu şekilde mektup trafiği başlar. Kendini sevmeyen iki insan arasında gelişen bu arkadaşlık, zamanla hayatlarına da etki edecektir.
Mary'nin soruları karşısında yıllardan beri açmadığı özgüvenin tozlu yapraklarını kurcalayan Max, zamanla her şeyin özünü keşfedecektir; "Önce kendini sev".
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder